9 Mayıs 2013

Bir Yaz Gecesi Rüyası



Bir yandan iple çektiğim diğer yandan nefret ettiğim bir mevsim yaz. Heyecan dolu tatil planları, davetkâr deniz, incecik kıyafetler ve belki tutkulu bir aşkın yanı sıra kavurucu sıcaklar, devamlı bir mayışıklık ve günlük işlerin birer angaryaya dönüşmesi demek yaz. Parfüm seçiminde de değişiklik yapmanın vakti. Bunaltıcı havalarla savaşmanın iki yolu var: Denge prensibinden yola çıkarak ferah ve serinletici kokular kullanmak ya da yoğun oryantaller ve baş döndürücü beyaz florallerle misilleme yapmak.

Demir tavında dövülür


Chanel N° 19 eau de toilette (parfümör Henri Robert) adeta havuz kenarında yudumlanan soğuk bir kokteyl. N° 5 erkeklerle her daim iyi anlaşan flörtöz sarışınsa N° 19, onun kitap kurdu ve mesafeli kumral kız kardeşi. İsmini couturier Coco Chanel’in doğum günü olan 19 Ağustos’tan alan parfüm, ilk nefeste Chanel’in imzası sıcak-soğuk aldehitler ve hayli yeşil galbanum ile dikkati çekiyor. Büyük miktarda kullanılmış iris ve vetiver ile odunsu ve hafif derimsi kalbi sümbül, müge ve gül aksanlarıyla süslü. Ana eksendeki iris pudramsı bir his verirken vetiver ise yosunsu yönüyle yeşil şiprelere göz kırpıyor. Genel olarak serin bir yapısı olan N° 19, cüretkar kadın ve erkeklerin beğenisine hitap ediyor.

Hermès Jour d’Hermès (parfümör Jean-Claude Ellena) şişeye hapsedilmiş güneş ışığı. Açılıştaki tatlı ve yoğun portakala bahar çiçekleri müge ve sümbül katılıyor. Gittikçe zenginleşen parfüm gül, yasemin, ylang-ylang ve sümbülteberi andıran; fakat bileşenleri net ve ayrı ayrı kokmayan soyut floral bir kalbe sahip. Barındırdığı çarpıcı çiçeklere rağmen şifon bir elbise kadar hafif. Portakal çiçeğinden kaynaklanan yumuşak bir sabunsuluk mevcut. Zamanla duygulu misk ve balsamlara evrilen Jour d’Hermès, abartısız varlığına karşın oldukça kalıcı. Güneşte ısınan ciltte çiçek açıp esansını yaymayı bekliyor.

Christian Dior Eau Sauvage eau de toilette (parfümör Edmond Roudnitska) genellikle cisim ve drama yoksunluğundan göz ardı edilen eau de cologne ailesinin öne çıkan bir üyesi. Hedione molekülü sayesinde yaratılmış havadar yapısıyla birçok parfüme öncülük etmiştir. Limon ve bergamot gibi turunçgiller ile aromatik fesleğeni, narin bir yasemin notasıyla birleştirerek mükemmel bir denge yakalıyor. Ağırbaşlı lavanta ve vetiver ferah kompozisyona sıklet kazandırıyor. Erkeklere pazarlanmasına rağmen her iki cinsiyetin de rahatlıkla kullanabileceği Eau Sauvage, yakıcı sıcaklara deva olmaya aday.

Çivi çiviyi söker

Serge Lutens Ambre Sultan (parfümör Christopher Sheldrake) kışın demirbaşlarından biri hâline gelmiş harikulade bir amber parfümü. Her zamanki suç ortakları amber, vanilya ve balsamlara eşlik eden aromatik Akdeniz otları sayesinde sıcağı bıçak gibi kesiyor. Kekik, defne ve kişniş açılışıyla kişiyi makide çıkardığı gezinti kremsi sandal ağacı, derivari labdanum, benzoin ve paçuli ile devam ediyor. Bitkisel notalar sayesinde sıradan amberlerden sıyrılan ve daha az tatlı yapısıyla bunaltıcı olmaktan kurtulan Ambre Sultan, tene çarpan güneş ışınlarıyla aslını en hakiki şekliyle ortaya koyuyor.

By Kilian Beyond Love (parfümör Calice Becker) parlak ve modern bir floral. Misk ve vanilya temeli üzerine olağanüstü güzellikte bir sümbülteber absolütüyle inşa edilen parfüm, bu tensel çiçeğin doğadaki tüm yönlerini saf bir hâlde sunuyor. Hindistan cevizi ile vurgulanan kremsi sümbülteber, yasemin ve portakal çiçeğiyle daha da zenginleşiyor. Çiçeklerin yağlı ve yumuşak taç yapraklarının yanında tatlı nektarları da unutulmamış. Işıl ışıl florallerle başlayıp ciltte kaldıkça oryantal bir karaktere bürünen Beyond Love, aşkın ötesinde yalnızca mutluluk olduğunu kanıtlıyor.

Lolita Lempicka au Masculin (parfümör Annick Ménardo) gourmand severlerin favorilerinden Lolita Lempicka’nın maskülen eşi. İçindeki anason, paçuli ve meyankökü, vanilyalı ve şekerli patisserie akorunu dizginleyerek sıcaklarda daha kabul edilir olmasını sağlıyor. Menekşeyle iris kompozisyona nefes aldırırken acımtırak notalar enteresan bir karşıt nokta oluşturuyor. Bu etki sedir ve vetiver ile destekleniyor. Feminen Lolita Lempicka’yı fazla tatlı bulan; ancak yazın gourmandlardan vazgeçmek istemeyenler için biçilmiş kaftan.


*Görsel: Le bonheur de vivre, Henri Matisse (1905-6)
                                                                                                                                             M

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

.