12 Mayıs 2013

Ben April O'Neil, Yattığım Yerden Bildiriyorum



Kurşun Kalemle Kaset Sarmayı Özlemedim Ama...
Şimdi hiç “90'larda çocuk olmak” geyiklerine girip şu elit mekanın havasını kaçırmak istemem.. Şahsen ne leblebi tozunu ararım ne de üstüne para verseniz çocukluk denen korkunç evreye bir daha adımımı atarım. Amaaaa çizgi film deyince, akan sular duruyor bende hanımlar beyler. Ve bu konu ne zaman açılsa, şu lafı ortaya koyuyor ve anti-klişe timinin evimin kapısını kırmasını beklemeye başlıyorum: “Nerde bizim çocukluğumuzdaki çizgi filmler?”
Aslında bu söylemim de yeterince ifade edemiyor derdimi. Örneğin; “Çakmaktaşlar” aslında benim değil annemin çocukluğunun çizgi filmi. Buradaki esas nokta bir çizgi filmin eğlenceli, sevimli karakterlerle, heyecanla, macerayla dolu olması gerekliliğine inanışım. Ve annem de, ben de aynı sevimli Fred ve Barney ile aynı heyecanlı maceraları yaşayabildiğimiz için çok şanslıyız -tabii ki dev plazmalarda izleyebildiğim için ben biraz daha şanslıyım-. Oysaki minimini kuzenlerim, yeğenlerim ve müstakbel çocuklarım için aynı şeyi söylemek ne mümkün! Planet Çocuk isimli kanalı favorilerime eklediğimde (Jetgiller, Çakmaktaşlar, Scooby Doo gibi çizgi filmleri yayınlıyorlar), insanlığın yeni çizgi filmleri inanılmaz derecede zevksiz ortaya koymakta olduğu yetmiyormuş gibi, bir de eski çizgi filmlerin içine etmekte olduğunu gördüm. Çizimleri berbat ve komik olmaktan acı verici derecede uzak bir Tom ve Jerry seansının ardından, “Az Sonra Ninja Kaplumbağalar” yazısıyla neşeleniyordum ki, baktım yeni kaplumbağalar da tanınmayacak halde, garip uzay yaratıklarıyla haşır neşir durumdalar... Canım sıkıldı kapattım televizyonu. Bir kez daha kendimi yatağa fırlattım.

Leonardo, Michelangelo, Donatello ve Raphael... Raphael Kim Be?
Ninja Kaplumbağalar deyince aklıma gelen bir iki temel şey var, kronolojik olarak şöyleler; birincisi, neden bilmiyorum ama bende Leonardo'nun bir oyuncağı vardı küçükken, Sindy ile evli olan Leonardo'nun Barbie ile fırtınalı bir aşk ve tutkulu bir seks hayatı vardı, korkarım bu ikili ilişki ortaya çıktığında işler çirkinleşti, siz yine de bir kaplumbağayı iki kadınla "threesome" yaparken düşlememeye çalışın. (Bir ihtimal kulağınıza hoş geliyorsa diye söyleyeyim, resimler için arama yaparken anladığım kadarıyla, birçok insanın April ve kaplumbağalar hakkında “ilginç” fikirleri olmuş zamanında, yalnız değiliz!)
İkincisi, kaplumbağaların isimlerini Rönesans sanatçılarından almış olmaları gerçeği. Bunu her düşünüşümde de saymaya başlıyorum. Önce en bildiğim; Leonardo, ismini Leonardo Da Vinci'den alıyor. Sonra Michelangelo (Buonarrati), evet ona da bir tik, bu güzel kulaklar bir şeyler duydu. Sonra Donatello... Meeeeh... Bu ismi de biliyorum haydi... Amaaaa Raphael?? Cidden onun kim olduğu konusunda en ufak bir fikrim bile yok. Bu sebepledir ki bu yazımda Raphael'in gizemini çözmeye, kendime ve siz sevgili okuyuculara, 90'larda çocuk olmak geyiklerinin ortasına bomba gibi düşecek “bilgi kanepeleri” ikram etmeye karar verdim. Artık hatırınızda kaldığı kadar.

Raffaello (1483, Urbino- 1520, Roma)

(Raffael de Urbino, Raffaello Santi, Raffaelo Sanzio gibi isimlerle karşınıza çıktığında da şaşırmayınız.)
“Ne Michelangelo gibi derin düşünceler içinde ne de Leonardo gibi durmak bilmez bir araştırmacı olan Raffaello hoş, dengeli tabiatlı, yakışıklı bir adamdı” diye giriş yapmış NTV sanat. (Ve bir sanat başvuru kitabıyla ilk fikir ayrılığımı yaşıyorum. Nasıl desem, benim tipim değil.) Ben de üzerine resim ve mimari ile uğraştığı bilgisini ekliyorum. Buyurun bu da mini biyografimiz:

Raffaello'nun babası da bir ressam ve Raffaello kuşkusuz ilk eğitimini babasından alıyor. Anne ve babasını 10'lu yaşlarının başlarında kaybeden Raffaello, Pietro Perugino'nun öğrencisi oluyor. Oradan da Leonardo ve Michelangelo'ya çıraklık edeceği Floransa'ya gidiyor.
Papa Julius II'nin davetiyle Roma'ya geçtikten sonra hızla ün kazanıyor Raffaello. Vatikan'da çok sayıda çalışanının olduğu büyük bir atölye yürütüyor. Roma'daki eski eserlerin korunması gibi önemli bir görevi de üstlenmişken, çok çok erken bir yaşta (37) hayata gözlerini yumuyor. İşte bu da Kardinal Bembo tarafından mezarına yazılmış yazı:
“Raffaello’nun mezarı bu, doğa ana'nın korktuğu, yaşadığı sürece esiri olmaktan, ölünce de onunla ölmekten.”
Ve işte son olarak da karşınızda Raffaello'nun bazı eserleri:

Kardinaller


Madonna Della Seggiola


Meryem'in Evliliği


Galatea'nin Zaferi


Atina Okulu



Eh, artık 90'lar partilerini bombalamaya hazırsınız. Rica ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

.